“Mobil fırınımızla, Hatay ve İskenderun’da günde 25 bin ekmek üretiyoruz. Fırınımızın günlük kapasitesi 35 bin. İhtiyaca göre üretimi artırabiliriz.
Ramazan ayı boyunca tüm kadromuzla bölgede olacağız.
Şu ana kadar GTO olarak bölgeye 110 tır ve iş makinesi gönderdik. Yaşam malzemeleri gönderdik. Yardım tırlarımız, bölgeye gitmeye devam edecek.
Yönetim kurulu arkadaşlarımla birlikte bölgeye iki defa gittim. Hafta içerisinde tekrar gideceğiz.
Depremzedelere sabah çorba ve kahvaltı veriyoruz. Öğle ve akşam yemeklerini veriyoruz. Günde 120 bin kişiye yemek imkanı sunuyoruz.
Bölgedeki yaşlılara, camilere ve cem evlerine de yemek gönderiyoruz.”
Yukarıdaki bu sözler, Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler’le dün yüz yüze yaptığım görüşmeden.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından tüm Türkiye, felaket bölgesinde yaraların sarılması için adeta seferber oldu.
Depremin üzerinden 3 hafta geçti.
Yardım miktarında azalış söz konusu. Oysa, depremzedelerin mağduriyetlerinin giderilmesi için hem organize yardımlara hem de daha çok malzemeye ihtiyaç var.
Devlet, tüm imkanlarıyla sahada.
Belediyeler de ellerinden geldiğince organizasyonlarla depremzedelerin yardımına koşuyor.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Tahir Büyükakın’ın bölgede yaptıkları ortada. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bile takdirini kazandı bu organizelik, bu yardımlar.
Ancak felaketin ilk 15 gününde deprem bölgesinde bulunan birçok oda ve sivil toplum kuruluşu, bölgeyi terk etmiş durumda. Gelen yardım miktarında da azalma söz konusu.
Ama Gebze Ticaret Odası, bu noktada diğerlerinden ayrılıyor.
Bir kere GTO, depremzedelerin sadece bugününü değil yarınını da düşünüyor.
Başkan Nail Çiler’in bana anlattıkları da bunun en güzel destekçisi.
GTO belli bir kesimi değil, toplumun her kesimini düşünerek bölgede yardım çalışması yapıyor.
Yaşlılar…
Gençler…
Çocuklar…
Düşüncesi ve inancı ne olursa olsun, her kesimden vatandaşlar.
Ne kadar güzel bir anlayış değil mi?
Bir başka husus da, yukarıda da değindiğim gibi depremzedelerin kaderlerine terk edilmemesi.
GTO’yu diğer oda ve STK’lardan ayıran en önemli husus.
Nail Çiler’den edindiğim izlenim, GTO’nun daha uzun bir süre deprem bölgesinde olacağı.
Depremzedeler evlerine huzur içinde yerleşmeye başlayacağı güne kadar, GTO’nun yardımları var olacak.
Yani bölge halkı, kaderine terk edilmeyecek.
GTO ve Nail Çiler’in bu konudaki çabası, diğer oda ve STK’lara da örnek olmalıdır.