Kocaeli gençliğiyle kurduğu samimi diyaloglarla dikkat çeken Başkan Büyükakın, Körfez Kılavuz Gençlik Merkezi’ni ziyaretinde çocuklar ve gençlerin yoğun ilgisiyle karşılandı
Başkan Büyükakın’dan gençlere altın değerinde tavsiyeler;
‘’Gençler bu hayatı onurunuzla ve başınız dik yaşayın’’
Kocaeli gençliğine verdiği değeri çocuklar ve gençlere yönelik hayata geçirdiği eserlerle gösteren Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, her fırsatta gençlerle ve çocuklarla buluşmaya devam ediyor. Kentin yoğun gündemine rağmen gençler ve çocuklara zaman ayırmayı ihmal etmeyen Başkan Büyükakın, kütüphane buluşmalarının ikincisinde Kartepe’den sonra Körfez Kılavuz Gençlik Merkezine konuk oldu. Burada Akşemseddin Akademi Lise öğrencileriyle bir araya gelen Başkan Büyükakın, ‘’Bu hayatı onuruyla yaşamalı insan… Yani birilerine boyun bükerek, muhtaç kalarak değil. Birilerinin güdümünde değil, onuruyla ve başı dimdik yaşamalı’’ tavsiyesinde bulundu.
GELECEĞİMİZ EMİN ELLERDE
“Gençlerimizin gözlerinde gördüğüm ışık, geleceğe yönelik umutları, hayalleri ve düşünceleri bana enerji veriyor. Ülkemizin ve Kocaeli’mizin geleceğinin emin ellerde olduğunu görüyorum’’ sözleriyle Kocaeli gençliğine olan güvenini her konuşmasında dile getiren Başkan Büyükakın, Körfez Kılavuz Gençlik Merkezi’ni ziyaretinde gençlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Kocaeli gençliğiyle çok yakın diyalog halinde bulunan Başkan Büyükakın, yetkililerden çalışmalarla ilgili bilgi alırken, gençlerin yaptıkları faaliyetlerle de birebir ilgilendi. Ziyarette Başkan Büyükakın’a Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt ile AK Parti Körfez İlçe Başkanı Ramazan Tuna, kadın kolları ve gençlik kolları yöneticileri eşlik etti.
‘’HAYATTA ÖNCELİĞİNİZİ İYİ BELİRLEYİN’’
Merkezde bulunan gençlerle sohbet eden Başkan Büyükakın, onlara çok önemli tavsiye ve nasihatlerde bulundu. Gençlerin kendisini ilgiyle dinlemesinden memnuniyet duyan Başkan Büyükakın, hayata bakış açılarının nasıl olması gerektiğini bir kavanoza sırasıyla konulan büyük taşlar, küçük taşlar ve kum örneğiyle anlattı. Gençlere büyüklerin deneyimlerinden istifade etmeleri tavsiyesinde bulunan Başkan Büyükakın, ‘’Hayat bir öncelikler meselesidir. Zamanınızı iyi yönetmelisiniz. Hayatınızdaki büyük taşlar, küçük taşlar ve kumlar nedir? Onları iyi belirleyin. Akşam eve gidince bunları düşünün, kağıdı kalemi elinize alıp yazın’’ öğüdünü verdi.
ALTIN DEĞERİNDE TAVSİYELER
Sosyal medyanın hayatımızdaki olumsuz etkilerine de değinen Başkan Büyükakın, ‘’Mesela sosyal medya hayatınızda büyük taş mıdır, küçük taş mıdır, toksa kum mudur? Kum ise hayatınızın kaç saatini sosyal medyada geçirmelisiniz? Büyük taş nedir; ailemiz, derslerimiz, sorumluluklarımızdır. Size aslında hayatta başarılı olmanın anahtarını veriyorum; önceliklerinizi çok iyi belirleyin. 50 yıllık yaşam ve akademisyenlik deneyimlerimi sizinle paylaşıyorum. Umarım yararlanırsınız’’ dedi.
HAYATIN TADI KAHVEDEDİR, FİNCANDA DEĞİL
Gençleri günün yoğunluğuna rağmen dostlarıyla bir kahve içmeye ve sevdiklerine vakit ayırmaya çağıran Başkan Büyükakın, ‘’Size bir şey anlatayım; Çocuklar okuldan mezun olurlar ve hayata atılırlar. Meslek sahibi olup, bir düzen kurarlar. Belli aralıklarla görüşürler ve o görüşmelerinden birinde hocalarını ziyaret etme kararı alırlar. Hocaları kendisini ziyaret eden 4-5 arkadaşı evinde güzelce karşılar. Onlara kahve getirip, masaya koyar ve tekrar mutfağa gider. Geri geldiğinde elinde 20 ya da 30 tane fincan olan bir tepsi vardır. Tepsiyi masaya bırakır. ’Bardaklar orada, kahveniz burada, buyurun afiyetle için’ der. Çocuklar sorarlar hocaya, ’Hocam kahve geldi, ama bir sürü fincan var burada?’… Hoca konuşmaya başlar, ’Hepiniz tepsiden farklı bir bardak seçtiniz. Ama içtiğiniz kahvenin tadı aynıydı… Fincanların farklılığı kahvenin tadını değiştirmedi. Aslında fincanlar hayatın kendisi değildir. Hayatın kendisi kahvenin tadındadır. Hayatınız o kahve ile simgeleniyor, kahvenin tadı ile simgeleniyor. Peki, bardak neyi simgeliyor? Bindiğiniz arabaları, oturduğunuz evleri, üzerinize giydiğiniz kıyafetleri… Aslında onlar hayatın tadına dâhil… İçtiğiniz kahvenin tadı farklı değildi, fincan kahveye tat katmadı.’ Genç kardeşlerim, hayatınızı öyle yaşayın ki; aslında sizin için değerli ve değersiz olan şeyleri ayırt etmeyi iyi bilin’’ ifadesini kullandı.
ALPARSLAN, FATİH, ATATÜRK
İyi insan olmak, iyilik yapmak, adil olmak gibi niteliklerden de söz eden Başkan Büyükakın, ‘’Bu hayatı onuruyla yaşamalı insan… Yani birilerine boyun bükerek, muhtaç kalarak değil. İnsan birilerinin güdümünde değil, onuruyla ve başı dimdik, bağımsız yaşamalı. Kendimize sormamız lazım; hayat nedir? Hayat mesela milletimiz için bir şeyler yapmaktır. Örneğin Aziz Sancar gibi bir keşif yapmaktır. Nobel almaktır, aşı bulmaktır, insanlığa iyilik yapmaktır. İnsanlar için iyi şeyler yapmaktır. Öldükten sonra herkes sizi iyi hatırlasın diye güzel şeyler yapmaktır. Biz kimleri hatırlıyoruz tarihimizden, önemli isimleri hatırlıyoruz değil mi? Mesela Alp Arslan’ı, Fatih’i hatırlıyoruz. Bilim adamlarını hatırlıyoruz. Atatürk’ü hatırlıyoruz, bunların ortak özelliği ne? İnsanların değerli bulduğu, kıymetli bulduğu şeyleri yapmış olmak. Demek ki bu hayat neyle anlamlı oluyor? İyi şeyler yapmakla, bilim adamı ise keşif yapmakla, başka bir iş yapıyorsanız insanların güzelliğine, iyiliğine bir şey yapmakla hayat değer kazanıyor. Hayatta gerçek zenginlik; iyilik yapmak, dünyada hoş bir seda bırakarak bu yolcuğu tamamlamaktır. Umarım bu söylediklerimden önemli dersler çıkartırsınız’’ şeklinde konuştu.
ÇOCUKLAR PÜRDİKKAT DİNLEDİ
Kütüphane buluşmasında gençlerin sözlerini pürdikkat dinlediği Başkan Büyükakın, onlarının gözünün içine bakarak devam ettiği konuşmasında ‘’Sevgili genç kardeşlerim, sosyal medyada canlı yayın izlemenin peşinde olmak yerine, bir kitap daha fazla okumaya, spor yapmaya, dostlarınızla buluşmaya, sizi seven insanlarla bir arada olmaya bakın. Bence şu andan itibaren birkaç karakterden, birkaç emojiden ya da sosyal medyada paylaşılan videolardan ibaret olmasın hayatınız. Dediğim gibi önceliklerinizi doğru yönetin ve hayatınızın adımlarını atarken sizin için neyin değerli olduğunu iyi belirleyin. Eğer böyle yaparsanız; inanın hayatınızın bundan sonraki günlerinde az önce anlattığım olaydaki gibi içtiğiniz kahveden daha çok tat alacaksınız’’ dedi.