By using this site, you agree to the Privacy Policy and Terms of Use.
Kabul Et
  • Arşiv
  • İlgi Alanlarını Özelleştir
  • Kaydedilen Haberler
  • Künye
Okuma: Deprem Bölgesindeki Hava Kirliliğine Karşı Uzmanlar Uyardı!
Paylaş
Marmara Hayat
Bildirimler
Son Haberler
MXGP heyecanı bir kez daha Türkiye’de
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
Kirazdere’ye 2 yılda 16 bin alabalık salındı
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
CHP’den Gebze KAI Derneği’ne Ziyaret
Gündem Siyaset Tüm Haberler Yurtiçi
GEBZE TİCARET ODASI, KENTSEL DÖNÜŞÜMDE GÜÇLÜ ADIMLAR ATIYOR
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
Dijital İmar Yönetim Sistemi’nin tanıtımı gerçekleştirildi
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
  • Aile-Sağlık
  • cinayet
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi Haberleri
  • Flash Haber
  • Gündem
  • Kültür
  • Önemli Haber
  • Siyaset
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yurtiçi
Okuma: Deprem Bölgesindeki Hava Kirliliğine Karşı Uzmanlar Uyardı!
Paylaş
Yazı Botunu: Aa
Marmara HayatMarmara Hayat
Haber Ara
Mevcut bir hesabınız var mı? Kayıt olmak
Bizi takip et
© 2022 AKTOR Bilişim. Marmara Hayat. Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Kopyalanamaz.
Marmara Hayat > Blog > Aile-Sağlık > Deprem Bölgesindeki Hava Kirliliğine Karşı Uzmanlar Uyardı!
Aile-SağlıkGündemTüm HaberlerYurtiçi

Deprem Bölgesindeki Hava Kirliliğine Karşı Uzmanlar Uyardı!

yonetim
Son güncelleme: 2023/03/02 at 11:53 AM
Yazar: yonetim 5 Min Okuma
Paylaş
Paylaş

         Doğu Anadolu fayı üzerindeki 11 ili etkileyen büyük deprem felaketinin ardından gerek enkaz kaldırma çalışmaları gerekse bölgeye elektrik ve doğal gaz verilememesi nedeniyle odun ve kömür yakılması sonucu daha da artan hava kirliliği çok sayıda hastalığa da davetiye çıkarıyor. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özge Soyer, özellikle moloz kaldırma esnasında çevreye yayılan tozlara ve bu tozların yarattığı hava kirliliğine karşı uyardı: “Bilhassa astım hastalarının solunum şikayetlerinde artış olabilir. Kuru öksürük ve nefes darlığı erken dönemde fark edilmeli ve uygun şekilde tedavisi sağlanmalıdır. Enkaz kaldırma çalışmaları su ile ıslatıldıktan sonra yapılmalı ve havadaki toz miktarı azaltılmalıdır. Geçici barınma alanları, hava kirliliğinden etkilenmeyen bölgelere kurulmalıdır. Deprem bölgesinde, bilhassa 2010 yılından önce yapılan binalarda bulunabilen ve kanserojen olan asbeste maruz kalmak uzun vadede risklidir, önlem alınmalıdır. Enkaz alanında eldiven, tulum, tam yüz maskesi ve göz koruyucu kullanılmalıdır.”

Doğu Anadolu fay hattı üzerinde yer alan 11 ilde 40 bini aşkın kişinin yaşamını yitirmesine neden olan deprem felaketinin ardından, bölgede artan hava kirliliği uzmanları harekete geçirdi. On binlerce konutun yıkılmasının ardından ortaya çıkan moloz yığınları ve bu yığınların neden olduğu yoğun inşaat tozları birçok hastalığı da tetiklemesi nedeniyle büyük tehlike taşıyor. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özge Soyer, özellikle moloz kaldırma esnasında çevreye yayılan tozlara ve bu tozların yarattığı hava kirliliğine karşı uyarılarda bulundu. Astım hastalarının solunum şikayetlerinde artış erken dönemde fark edilmeli ve uygun şekilde tedavisi sağlanmalıdır Enkaz kaldırma çalışmaları su ile ıslatıldıktan sonra yapılmalı ve havadaki toz miktarı azaltılmalıdır. Geçici barınma alanları, hava kirliliğinden etkilenmeyen bölgelere kurulmalıdır. Deprem bölgesinde, bilhassa 2010 yılından önce yapılan binalarda bulunabilen ve kanserojen olan asbeste maruz kalmanın uzun vadede riskli olduğunu ve mutlaka önlem alınması gerektiğini belirten Soyer, “Bu bölgelerde özellikle de enkaz kaldırma esnasında eldiven, tulum, tam yüz maskesi ve göz koruyucu kullanılmalıdır.” diye konuştu. 

“Felaket zamanlarında astım krizleri artıyor”

Büyük deprem felaketinin ortaya çıkardığı yıkım nedeniyle oluşan inşaat tozları, mantarlar ve bunların yarattığı hava kirliliğinin bilhassa astım hastaları için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Soyer, deprem döneminde astım ilaçlarına ulaşmanın zor olduğunu ve hastaların ilaçları kullanamazlarsa nefes alma ve öksürük sorunlarının daha da artacağını ifade ederek şunları söyledi: “2011 büyük Japon Depremi sonrasında astımlı çocuklarda, astım krizi geçirme riski 6 kat arttı ve hastaların yaklaşık yarısı ilaçlara ulaşamadı. Bilindiği gibi astım krizleri solunum yolu enfeksiyonları, alerjene veya hava kirliliğine maruz kalınması, hastalığın tedavisi için gerekli olan ilaçların düzenli kullanılmamasına bağlı gelişir. Bu yüzden hava kirliliğinin arttığı dönemlerde acil servise başvuran astım hastalarının sayısı da artar. 2001 yılında Dünya Ticaret Merkezi saldırısında ortaya çıkan toz bulutlarına maruz kalan çocuklarda da astım sıklığının çok daha fazla arttığı rapor edildi.”

“Deprem sonrasında artan hava kirliliği inatçı kuru öksürüklere neden oluyor”

Deprem sonrası dönemde geçici barınma alanlarının kalabalıklığı ve uygun sağlık koşullarının olmaması nedeniyle viral solunum yolu enfeksiyonlarının daha kolay bulaştığını ve astım hastalarında riskin çok daha fazla arttığını vurgulayan Soyer, bilhassa dar alanlarda sigara dumanını solumak astımlılarda öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi şikayetlerin artmasına yol açarken, sadece astımlı hastaların değil daha önce solunum yolu problemi olmayan kişilerin de deprem sonrası ortaya çıkan hava kirliliğinden etkilendiğini ve inatçı kuru öksürüklerin ortaya çıktığını söyledi. Bacası çekmeyen sobaların, uzun süreli açık ocakların yanındaki havaya maruz kalınmasının, karbon monoksit zehirlenmelerine neden olduğunu ifade eden Soyer, “Karbon monoksit gazı renksiz, kokusuz bir gaz olduğundan zehirlenme fark edilmez; ilk belirtileri baş ağrısı, halsizlik, sersemlik, bulantı-kusma ve karın ağrısıdır ve acil sağlık hizmetine başvuru gerektirir. Deprem bölgesindeki enkazlarda bilhassa 2010 yılından önce yapılan binalarda bulunabilen ve kanserojen olan asbeste maruz kalmak uzun vadede risklidir, önlem alınmalıdır. Eldiven, tulum, tam yüz maskesi ve göz koruyucu kullanılmalıdır” dedi.

“Enkaz, ıslatılmadan kaldırılmamalı, oluşabilecek tozun önüne geçilmeli”

Deprem bölgesindeki astım hastalarının özellikle de astımlı çocukların mümkün olan en kısa sürede astım ilaçlarına tekrar erişebilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Soyer, “İç ortamdaki hava kirliliğini azaltmak için sigara içilmemesi, sık havalandırma ve kapalı alanlarda ısınma ihtiyacının mümkünse elektrikli ısıtıcılarla çözülmesi elzemdir. Dış ortam hava kirliliğini azaltmak için enkaz kaldırma çalışmaları su ile ıslatıldıktan sonra yapılmalı ve havadaki toz miktarı azaltılmalıdır. Geçici barınma alanları, hava kirliliğinden etkilenmeyen bölgelere kurulmalıdır. Astım hastalarının solunum şikayetlerinde artış erken dönemde fark edilmeli ve uygun şekilde tedavisi sağlanmalıdır” dedi.

 

Bunu da beğenebilirsin

MXGP heyecanı bir kez daha Türkiye’de

Kirazdere’ye 2 yılda 16 bin alabalık salındı

CHP’den Gebze KAI Derneği’ne Ziyaret

GEBZE TİCARET ODASI, KENTSEL DÖNÜŞÜMDE GÜÇLÜ ADIMLAR ATIYOR

yonetim Mart 2, 2023
Bu haberi paylaş
Facebook Twitter Email Yazdır
Önceki Haber Sağlıklı yapılar için  “Sıfır Hata, Sıfır Tolerans” vizyonu şart
Sonraki Haber Büyükşehir’den 2 bin çiftçiye yem bitkisi tohumu desteği
yorum Yap

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Gelişmeler

MXGP heyecanı bir kez daha Türkiye’de
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
Kirazdere’ye 2 yılda 16 bin alabalık salındı
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
CHP’den Gebze KAI Derneği’ne Ziyaret
Gündem Siyaset Tüm Haberler Yurtiçi
GEBZE TİCARET ODASI, KENTSEL DÖNÜŞÜMDE GÜÇLÜ ADIMLAR ATIYOR
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
//

Marmara Hayat – Hayata Dair

Kurumsal

  • Arşiv
  • İlgi Alanlarını Özelleştir
  • Kaydedilen Haberler
  • Künye

© 2022 Tasarım: AKTOR Bilişim. Tüm Hakları Gizlidir. Kaynak Gösterilmeden Kopyalanamaz.

Join Us!

Subscribe to our newsletter and never miss our latest news, podcasts etc..

[mc4wp_form]
Zero spam, Unsubscribe at any time.

Okuma listesinden kaldırıldı

Geri Al
Welcome Back!

Sign in to your account

Şifreni mi unuttun?