Çocuk kitapları yazarı Özlem Kartal, 12. Kocaeli Kitap Fuarı’ndaki Değerler Eğitimi seminerinde çocuklara verilecek dini eğitimin zamanlamasına değindi
Kartal, ‘’Çocuklarınızı iki yaşında Kuran-ı Kerimle tanıştırın’’
Çocuk kitapları yazarı Özlem Kartal “Değerler Eğitimi” konulu söyleşisi ile 12. Kocaeli Kitap Fuarı’na konuk oldu. Çocuklara verilecek dini eğitimin zamanlamasına değinen Kartal, “Çocuklarınızı daha 2 yaşındayken Kuran-ı Kerim ile tanıştırın. Onu uyuturken Kuran okuyun, ilahi okuyun. Allah eğitiminin doğru verilmesi önemli” dedi.
ÖNCE KENDİMİZİ YETİŞTİRMELİYİZ
Süleyman Paşa Salonunda gerçekleştirilen söyleşide konuşan Özlem Kartal, “Önce kendimizi yetiştirmeliyiz. Geleceğe iyi bir evlat yetiştirmek için doğru eşi seçmek önemlidir. Ve ona iyi bir baba olmayı öğretmek, onu yetiştirmek yine kadına düşen bir görev adeta. Biz seçtiğimiz kişiye otoriter bir baba figürünü yükledik. Anne babadan arkadaş seçimini doğru alan biri, eş seçimini de yapabilecektir diye düşünüyorum” dedi.
ÇOCUKLARI GEÇİŞTİRMEK YERİNE DOĞRU CEVAPLAR VERİN
Özlem Kartal söyleşisinde çocuk yetiştirmek kavramını açıkladı. Kartal, “Çocuğa yalan ya da yanlış, oyalayan cevaplar vermek yerine doğru cevaplar verilmesi gerekir. Allah nerede sorusunu 2-6 yaş arası çocuklara doğru açıklamalıyız. Allah’ı cennette görebiliriz yanıtınız verebiliriz. Bir davranış kazandırabilmek için o davranışın onu mutlu etmesi gerekiyor. Bunun için Allah’ı anlatan eğitici oyuncakları kullanın. Çocukların süper kahramanları peygamberler olmalı. Küçük yaştaki çocuklar örümcek adamı değil de peygamberleri kendisine kahraman edinmeli. Örümcek adamın bir amacı yoktu. O bir kurguydu ama peygamberlerin gerçekten dünya için bir amacı ve hedefi vardı” dedi.
NAMAZ KAVRAMI YEMEK KAVRAMI KADAR ÖNEMLİ
Namazı öğrenmenin önemine değinen yazar Özlem Kartal, “Peygamber Efendimiz 7 yaşında namazı tavsiye ediyor” diyerek hatırlatmada bulundu. Kartal, “Bizler çocukları namaza hazırlamalıyız. Süreciniz 4 ile 6 yaş arası çocukların sureleri öğrenmesiyle başlamalı. Sureleri eğlenerek, eğlenceli hala getirerek öğretmelisiniz. Ya da siz namaz kılarken ona da hadi birlikte namaz kılalım diyerek teşvik etmeliyiz. Buna tabi ki uzun ve zorlayıcı vakitler değil de daha çok kısa namaz vakitlerini tercih edin. Çocuk nasıl yemek yemediğinde aç kalır diye üzülüp yemekle karnını doyurduğumuz gibi ruhunun da doymasını sağlamalıyız, bu çocuğa ağır gelmez. Yemek yemek kavramı gibi namaz kavramını da öğrenmelidir” dedi.
BAŞKA HİKAYELERE GÖZ ATIN, ÇOK OKUYUN
Öte yandan, yazar Eda İşler de Süleyman Paşa Salonu’nun yazar konuklarından oldu. İngilizce öğretmeni olan ama aynı zamanda öykü ve hikayeler yazan Yazar Eda İşler, kişinin kendi hikayesini oluşturabilmesi için başka hikayelere de göz atması gerektiğini kaydetti. Yazar İşler “Yazmak isteyen insanların çok küçük detayları mutlaka vardır. Mesela ben çocukluktan beri rüyalarımı yazıyorum ve günlük tutuyorum. Eleştiriler gelecektir. Yapıcı gözle bakmak lazım. Bana da bir daha yazmasın dediler. Yazmaktan gelişmekten başka çaremiz yokmuş gibi düşünmeliyiz. Bana göre okumak yazmaktan daha önemli. Bir derdiniz olduğunda derdinizle ilgili bir şeyler okumak öğrenmek istiyorsunuz. O bilgi taştığında artık yazma ihtiyacı doğuyor. Ne yazacağımı bildiğim halde kitaba başladığım da %40 önceden planlamış bir şekilde başlıyorum ama %60’ı spontane gelişiyor. Yazarken daha hızlı düşünüyorum” dedi.