By using this site, you agree to the Privacy Policy and Terms of Use.
Kabul Et
  • Arşiv
  • İlgi Alanlarını Özelleştir
  • Kaydedilen Haberler
  • Künye
Okuma: Deprem sonrası eve kapanma, psikolojik acının sessiz çığlığı olabilir!
Paylaş
Marmara Hayat
Bildirimler
Son Haberler
Salomon Cappadocia Ultra Trail’de heyecan start aldı
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
Başkan Büyükakın açıkladı: Kocaeli’nin 270 ayrı noktasında çalışma var
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
Eczacıbaşı Dynavit, İlbank deplasmanına hazır 
Gündem Spor Tüm Haberler Yurtiçi
Toplu taşımada 120 araca sıkı denetim
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
Sedat Tatar’dan Erdem Arcan’a Destek!
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
  • Aile-Sağlık
  • cinayet
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi Haberleri
  • Flash Haber
  • Gündem
  • Kültür
  • Önemli Haber
  • Siyaset
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yurtiçi
Okuma: Deprem sonrası eve kapanma, psikolojik acının sessiz çığlığı olabilir!
Paylaş
Yazı Botunu: Aa
Marmara HayatMarmara Hayat
Haber Ara
Mevcut bir hesabınız var mı? Kayıt olmak
Bizi takip et
© 2022 AKTOR Bilişim. Marmara Hayat. Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Kopyalanamaz.
Marmara Hayat > Blog > Aile-Sağlık > Deprem sonrası eve kapanma, psikolojik acının sessiz çığlığı olabilir!
Aile-SağlıkGündemTüm HaberlerYurtiçi

Deprem sonrası eve kapanma, psikolojik acının sessiz çığlığı olabilir!

yonetim
Son güncelleme: 2025/10/17 at 5:04 PM
Yazar: yonetim 7 Min Okuma
Paylaş
Paylaş
Deprem sonrası eve kapanma, psikolojik acının sessiz çığlığı olabilir!

Depremlerin yalnızca binaları değil, insanların ruh sağlığını da sarstığını belirten uzmanlar, bu durumun uzun yıllar toplum üzerinde etkisini sürdürdüğünü söylüyor.

Bazı gençlerin, yaşadıkları travmanın ardından dış dünyayı tehlikeli algılayarak evlerine kapanabildiğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Serdar Nurmedov, “Ev, onlar için tek güvenli alan haline gelir. Bu sebeple evden çıkmamak bir tercih değil, beynin hayatta kalma stratejisi olarak devreye giren bir savunma düzeneğidir.” dedi. Uzun süre evden çıkmamanın, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi ciddi ruhsal sorunların habercisi haline gelebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nurmedov, ailelerin bu süreçte ne baskıcı ne de tamamen izin verici olmaması gerektiğini, erken müdahalenin, sürecin kronikleşmesini ve daha ağır psikolojik sorunlara dönüşmesini engelleyeceğini vurguladı. 

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Serdar Nurmedov, özellikle deprem gibi travmalar sonrası evine kapanan gençlerin yaşadığı psikolojik sorunlar, bu durumun nedenleri, belirtileri ve ailelerin nasıl yaklaşması gerektiği hakkında bilgi verdi.

Evden çıkmamak, hayatta kalma stratejisi olarak devreye giren bir savunma düzeneği…

Türkiye’de son yıllarda peş peşe yaşanan irili ufaklı depremlerin binlerce insanın hayatını olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Serdar Nurmedov, “Fiziki, sosyal ve maddi yıkımların yanı sıra sarsılan psikolojik dengeler de uzun yıllar toplum üzerinde etkisini sürdürmeye devam ediyor.” dedi.

Son günlerde medyada yer yer deprem sonrası evden çıkamayan, sosyal hayata dönemeyen, kendini odasına kapatan gençlerin hikayelerine rastlandığını hatırlatan Prof. Dr. Nurmedov, “Bu durum basit bir isteksizlik ve ilgi azalmasından ziyade buzdağının görünen kısmı misali, ciddi bir ruhsal sorunun yalnızca görünen yüzü olabilir. Deprem gibi ağır bir travmadan sonra bazı insanlar dış dünyayı tehlikeli olarak algılar. Ev, onlar için tek güvenli alan haline gelir. Bu sebeple evden çıkmamak bir tercih değil, beynin hayatta kalma stratejisi olarak devreye giren bir savunma düzeneğidir. Bu duruma psikolojide kaçınma davranışı (avoidance) denir ve çoğu zaman Akut Stres Reaksiyonu ve/veya Travma Sonrası Stres Bozukluğu ile ilişkilidir.” açıklamasını yaptı.

Uzun süre evden çıkmamak ruhsal bir bozukluğun gelişmesi için önemli bir risk faktörü!

Uzun süre evden çıkmamanın her zaman için ruhsal bir bozukluğun belirtisi olmayabileceğini fakat bu durumun, ruhsal bir bozukluğun gelişmesi için önemli bir risk faktörü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Serdar Nurmedov, “Uzun süre dışarı çıkmamak, okula ya da işe gitmemek, insanlarla görüşmeyi bırakmak; depresyon, kaygı bozukluğu, agorafobi veya sosyal fobi gibi ruhsal sorunların habercisi olabilir.” dedi.

Prof. Dr. Nurmedov, bunlara ek olarak ‘hayat anlamsız’ ya da ‘artık hiçbir şey yapmak istemiyorum’ gibi umutsuzluk da eşlik ediyorsa artık bu durumun ciddiye alınması gerektiğini aktardı.

Aileler ya da kişinin yakın çevresi ne çok zorlayıcı ne de çok izin verici olmalı! 

Normal şartlarda bile dijital dünyaya olan eğilimin artmasına ek olarak travma sonrası bazı gençlerin gerçek hayattan iyice çekilip dijital dünyaya sığındıklarını kaydeden Prof. Dr. Serdar Nurmedov, “Saatlerce telefonla oynamak, oyunlara bağımlı hale gelmek aslında duygusal acıdan kaçma yöntemidir. Zamanla bu durum gerçeklikten kopma, sosyal becerilerin körelmesi, yalnızlaşmanın artması gibi ciddi sonuçlar doğurur ve Hikikomori benzeri sosyal izolasyon sürecine evrilir.” dedi.

Bu tür durumla karşılaşan ailelerin ya da kişinin yakın çevresinin ne çok zorlayıcı ne de çok izin verici olması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Nurmedov, şunları söyledi:

“Zorlamak direnci arttırır ve kişi daha çok içine kapanır. Öte yandan ‘bırakalım kendisi toparlasın’ yaklaşımı da sürecin uzamasına ve sorunun büyümesine vesile olur. Bu bağlamda aileler ya da kişinin yakın çevresi yargılamadan dinleyebilmeli, his ve duygularını önemsemeli, birlikte günlük küçük hedeflerle hayata dönüş planları yapmalı, uzman desteği için teşvik etmeliler. Öte yandan azarlamak, suçlamak, kıyaslamak ya da zorla dışarıya çıkarmaya çalışmak asla yapılmaması gereken davranışlardır.”

Kişi iki haftadan daha uzun süredir içe kapanmışsa durum ciddidir!

Uzun süre evde kalmanın ve sosyal hayattan uzaklaşmanın yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda fiziksel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler bıraktığına işaret eden Prof. Dr. Serdar Nurmedov, “Bu süreçte uyku düzeni bozulabilir, kişi geç kalkmaya ya da uykuya dalamamaya başlayabilir. Yeme alışkanlıkları değişir, iştahsızlık ya da tam tersi aşırı yeme davranışı sonucu kilo artışı ya da kaybı görülebilir. Zaman içinde kaygı ve depresyon belirtileri derinleşir, kişi özgüveninin kaybedebilir ve umutsuzluk gelişebilir. Tüm bunların sonucunda kişi sosyal hayattan tamamen koparak daha derin bir izolasyon sürecine sürüklenebilir.” dedi.

Bu tür vakalarda gecikmeden müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nurmedov, “Aksi halde süreç kronikleşerek tedavi sürecini güçleştirir. Bu süreçte bazı belirtiler ciddi bir riskin habercisi olabilir ve acil uzman desteği gerektirir. Eğer kişi iki haftadan daha uzun süredir içe kapanmış, günlük yaşam işlevlerini yerine getiremeyecek hale gelip okuldan ya da işten uzaklaşmışsa, sosyal ilişkilerini tamamen kesmişse ya da gerçeklikten kopuşu çağrıştıran ifadeler kullanmaya başlamışsa durum ciddidir. Hele sosyal medya hesaplarını kapatmaya başlamışsa bir genç, durum çok daha ciddidir. Böyle durumlarda günler değil, saatler içerisinde önlem almak gerekir.” şeklinde konuştu.

Evine kapanan biri travmanın görünmeyen enkazı altında nefes almaya çalışıyor olabilir! 

Benzer bir durum yaşayan kişilere doğru yaklaşım ve destekle içinde bulundukları sürecin tamamen aşılabileceğini ifade eden Prof. Dr. Nurmedov, “İlk adım genellikle ruhsal durum muayenesidir. Kişinin ruhsal durumu, travmanın etkileri ve işlevsellik düzeyi açısından ayrıntılı olarak değerlendirilmeli.” dedi.

Gerek görüldüğünde ilaç tedavisi ile yoğun kaygı, uyku bozukluğu veya depresif belirtilerin de kontrol altına alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nurmedov, sözlerini şöyle tamamladı:

“Travma odaklı psikoterapiler travmaya bağlı duygusal yükün işlenmesinde etkili yöntemlerdir. Kişinin günlük hayata yeniden katılımını desteklemek için kademeli sosyal aktivasyon planı uygulanabilir. Bu süreçte aile desteğinin doğru şekilde organize edilmesi önemlidir. Bu amaçla aileye psikoeğitim verilerek hem kişinin zorlandığı noktalar hem de ona nasıl destek olunacağı öğretilir.

Sonuç olarak evine kapanan bir insan sadece tembel, sorumsuz ya da isteksiz olmayabilir. O kişi aslında travmanın görünmeyen enkazı altında nefes almaya çalışıyordur. Görmezden gelmek değil, anlamak ve destek olmak gerekir.

Bunu da beğenebilirsin

Salomon Cappadocia Ultra Trail’de heyecan start aldı

Başkan Büyükakın açıkladı: Kocaeli’nin 270 ayrı noktasında çalışma var

Eczacıbaşı Dynavit, İlbank deplasmanına hazır 

Toplu taşımada 120 araca sıkı denetim

yonetim Ekim 17, 2025
Bu haberi paylaş
Facebook Twitter Email Yazdır
Önceki Haber apay zeka şu an psikologların yerini alabilecek noktada değil
Sonraki Haber TÜRKİYE’NİN OTOMOBİL TAŞIYAN İLK GEMİSİ 17 YILDA 1 MİLYON ARAÇ TAŞIDI
yorum Yap

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Gelişmeler

Salomon Cappadocia Ultra Trail’de heyecan start aldı
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
Başkan Büyükakın açıkladı: Kocaeli’nin 270 ayrı noktasında çalışma var
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
Eczacıbaşı Dynavit, İlbank deplasmanına hazır 
Gündem Spor Tüm Haberler Yurtiçi
Toplu taşımada 120 araca sıkı denetim
Gündem Tüm Haberler Yurtiçi
//

Marmara Hayat – Hayata Dair

Kurumsal

  • Arşiv
  • İlgi Alanlarını Özelleştir
  • Kaydedilen Haberler
  • Künye

© 2022 Tasarım: AKTOR Bilişim. Tüm Hakları Gizlidir. Kaynak Gösterilmeden Kopyalanamaz.

Join Us!

Subscribe to our newsletter and never miss our latest news, podcasts etc..

[mc4wp_form]
Zero spam, Unsubscribe at any time.

Okuma listesinden kaldırıldı

Geri Al
Welcome Back!

Sign in to your account

Şifreni mi unuttun?