Katarakt, özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan ancak diyabet, uzun süreli kortizon kullanımı veya göz travmaları gibi nedenlerle genç yaştaki kişilerde de görülebilen bir göz sağlığı problemidir.
Görme kalitesini zamanla azaltarak hem günlük yaşamı hem de sağlığı etkileyen katarakt, dünyanın en sık karşılaşılan görme kaybı nedenlerinden biridir. Batıgöz Sağlık Grubu Çankaya Şubesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alper Yazıcı, toplumda sıkça sorulan sorulara açıklık getirerek, katarakt konusunda erken farkındalığın önemine dikkat çekiyor.
Bulanık Görmeye Başlamak Gözün Uyarı Sinyalidir
Katarakt, göz merceğinin zamanla saydam yapısını kaybederek matlaşması sonucu ortaya çıkar. Zamanla ilerleme gösteren bu durum, hem uzak hem yakın mesafede görme kalitesinin azalmasına yol açabilir.
Doç. Dr. Alper Yazıcı, kataraktın genellikle yavaş ilerlediğini ve hastaların başlangıçta bunu yaşa bağlı doğal bir süreç gibi yorumladığını belirterek şu ifadeleri paylaşıyor,
“Araç kullanırken ışıkların dağılması, okumada zorlanma, bulanık ya da sisli görme gibi şikayetler varsa; bunlar çoğu zaman kataraktın erken uyarı işaretleridir.”
Katarakt Bilindiği Gibi Yalnızca Yaşlılık Hastalığı Değildir
Toplumda en yaygın yanlış inanışlardan biri kataraktın yalnızca ileri yaşlara özgü olduğudur. Doğumdan itibaren dahi katarakt görülebilir.
Genç yaşta geçirilen göz travmaları, uzun süreli kortizon kullanımı veya kontrolsüz diyabet katarakt gelişimini hızlandırabilir. Bu nedenle sadece yaşlı kişilerin değil, risk taşıyan herkesin düzenli göz muayenelerini ihmal etmemesi gerekiyor.
Katarakt Belirtileri Nelerdir?
Katarakt; günlük yaşamda fark edilen çeşitli görme sorunlarıyla kendini gösterir. Bunlar arasında:
- Bulanık veya çift görme
- Işıklarda kamaşma ve parlamalar
- Renklerde solukluk
- Gözlük numaralarının sık değişmesi
- Okuma, gece sürüşü gibi aktivitelerde zorlanma
Katarakt ilerledikçe hastaların yaşam kalitesi de belirgin şekilde düşebilir.
Gözlük Değiştirmek Kalıcı Çözüm Sunmaz
Kataraktın ilerlediği durumlarda gözlük değiştirmenin sorunu çözemediğini vurgulayan Doç. Dr. Alper Yazıcı şöyle açıklıyor,
“Katarakt bir kırma kusuru değildir; merceğin yapısal olarak saydamlığını kaybetmesidir. Bu nedenle belirli bir aşamadan sonra gözlük değiştirerek görüş kalitesini düzeltmek mümkün değildir.”
Katarakt Kendiliğinden Düzelmez
Katarakt, ilaçlarla veya damlalarla geçebilen bir hastalık değildir. Ancak ilerlemesi yavaş olabilir. Son aşamada tek etkili tedavi, doğal merceğin akıllı bir mercekle değiştirilmesini sağlayan cerrahi yöntemdir.
Katarakt Tedavisi: Modern Cerrahi ile Kalıcı Çözüm
Günümüzde katarakt tedavisi, teknolojinin gelişmesiyle birlikte çok daha güvenli ve hızlı bir şekilde uygulanmaktadır.
Fakoemülsifikasyon (FAKO) Yöntemi
Modern katarakt cerrahisinde en yaygın kullanılan yöntemdir. Küçük bir kesiden girilerek ultrasonik titreşimlerle bulanıklaşmış mercek parçalanır ve temizlenir. Ardından göz içine hastanın ihtiyacına göre seçilen yapay mercek yerleştirilir.
Göz İçi Mercek Tedavisi
Tedavinin başarısında mercek seçiminin önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Alper Yazıcı,
“Hastanın yaşam tarzı, göz yapısı ve beklentileri doğrultusunda kişiye özel mercek seçenekleri belirlenir. Uzak, yakın veya astigmat görme sorunlarını da aynı anda çözebilen mercek tipleri mevcuttur.”
doğru mercek seçiminin cerrahinin en kritik aşamalarından biri olduğunu vurguluyor.
Katarakt Ameliyatı Ne Zaman Yapılmalı?
Katarakt teşhisi konulduğunda hemen ameliyat olmak zorunlu değildir. Ancak görme kaybının yaşam kalitesini ve günlük işlevselliği etkilemeye başladığı noktada cerrahi planlama yapılabilir.
Hastalar genellikle ‘daha tam etkilemiyor bekleyeyim’ düşüncesiyle bizlere başvurmakta gecikiyor. Oysa ki katarakt ilerledikçe cerrahi hem daha zor hem de riskli hale gelebilir.
“Katarakt, geç kalındığında yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen fakat modern cerrahi yöntemlerle hızlı ve güvenilir bir şekilde tedavi edilebilen bir göz hastalığıdır.
En önemli adım, şikayetleri hafife almadan düzenli göz muayenelerini ihmal etmemektir.”
